Parlamentoda yapılan bir basın açıklamasında, muhalefet liderinin terörist başı ile ilgili çağrısına ilişkin görüşler paylaşıldı. Açıklamada, geçtiğimiz hafta yapılan bir görüşmeye değinilerek, "Bu süreç, yeni bir çözüm süreci ya da mevcut sürecin devamı değil; Türkiye'nin terörden arındırılması ve yüzüncü yılına yakışır bir kardeşlik projesidir. Bu proje uzun zamandır dile getiriliyor. Amacımız, düşmanlığı körükleyenleri bir araya getirip uzlaşmayı sağlamaktır" denildi. Söz konusu görüşmenin içeriği hakkında daha detaylı bilgi verilmedi. Görüşmede, ülkenin birliğini ve geleceğini tehdit eden unsurların ele alındığı belirtiliyor.

Yeni Bir Anayasa ile İlgisi Yok

Açıklamada, sürecin yeni bir anayasa çalışmasıyla ya da herhangi bir liderin yeniden adaylığıyla bağlantılı olmadığı vurgulandı. Geçmişteki benzer girişimler örnek gösterilerek, bu sürecin siyasi hesaplardan bağımsız, ülke menfaatlerine odaklı olduğu ifade edildi. Daha önceki girişimlerde de siyasi çıkarların devreye girmediği, hep ülkenin bekası ve halkın iyiliği için çalışıldığı belirtildi. Bu sürecin, tüm siyasi partilerin ortak amacı olan terörle mücadeleyi kapsadığı, ancak yöntemlerde farklılıklar olabileceği belirtildi. Konunun Türkiye'nin geleceği açısından hayati önem taşıdığı vurgulandı. Bu ortak hedef doğrultusunda, tüm tarafların yapıcı bir tutum sergilemesi gerektiğinin altı çizildi.

Terörsüz Bir Türkiye İçin

Açıklamada, sürecin "terörsüz Türkiye" süreci olduğu ve Türkiye Yüzyılı'na uygun bir kardeşlik ve birlik anlayışıyla şekilleneceği vurgulandı. PKK'nın vesayetinden kurtulmak ve demokratik siyaseti güçlendirmek amaçlanıyor. İç cephenin, tüm vatandaşların eşit ve aidiyet duygusuyla ülkeye bağlılığını ifade ettiği belirtildi. Muhalefet liderinin açıklamasının, ezberleri bozan ve tarihi önem taşıyan bir adım olduğu belirtildi. Bu açıklamanın, herkesin gerçek pozisyonunu ortaya koyduğu ve PKK ile arasına mesafe koyulması gerektiği mesajını taşıdığı öne sürüldü. Sürecin başarısı için tüm tarafların sorumluluk alması ve adım atması gerektiği vurgulandı.

Tarihsel Bir Dönüm Noktası

Açıklamada, muhalefet liderinin açıklamalarının emperyalist güçlerin oyunlarını bozmayı hedeflediği iddia edildi. Suriye'deki gelişmelere değinilerek, Türkiye'nin Suriyelileşmesine ve Lübnanlaşmasına izin verilmemesi gerektiği belirtildi. Afrin ve diğer bölgelerde yapılan operasyonların bu amaca hizmet ettiği ifade edildi. Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'in bölgedeki varlığına dikkat çekilerek, bu güçlerin terör koridoru oluşturma çabalarına karşı uyanık olunması gerektiği vurgulandı. Türkiye'nin geleceği için gerçekçi ve serinkanlı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği, geçmişteki hatalardan ders çıkarılması gerektiği belirtildi. Bu noktada, PKK'nın silah bırakması gerektiği ve Türkiye'nin bölünmezliğinin savunulacağı belirtildi.


Bir soru üzerine, "Bundan sonra adım atma sırası muhalefet partisinde ve İmralı'dadır" denildi. İmralı'daki kişinin, Türk ve Kürt halklarının kardeşliğini zehirleyen bir terör örgütünün lideri olarak mı yoksa bu kardeşliği savunarak mı anılacağı sorusu gündeme getirildi. 2013'teki fırsatın değerlendirilememesinin ele alındığı açıklamada, PKK'nın Amerika Birleşik Devletleri'nin politikalarını tercih ettiği belirtildi. Bu sürecin zorluklara sahip olacağı, ancak Türkiye'nin geleceği için çabaların devam etmesi gerektiği vurgulandı. PKK'nın dağa çıkmasını gerektirecek hiçbir gerekçe olmadığı ve Türkiye Silahlı Kuvvetlerinin ülkenin bütünlüğünü koruyacağının altı çizildi.