Hatay'da 6 Şubat depremlerinde ailesini kaybeden 13 yaşındaki Minanur Kızıldağ'ın yaşadıkları yürek burkuyor. Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremde, Akasya Mahallesi'ndeki 5 katlı binanın 1. katında bulunan ailesiyle birlikte yakalandı. Yakınları tarafından 3 saat sonra enkazdan çıkarılan Minanur, annesini, babasını ve iki kardeşini kaybetmenin derin acısını yaşıyordu. Ailesinden geriye tek başına kalan Minanur için umut ışığı ise, kendisi de depremzede olan teyzesi oldu. Depremde evini kaybeden ve Antakya'daki Katar 4 Konteyner Kenti'ne yerleşen teyzesi Emel Kale ve eşi Ümit Kale, yeğenlerine kucak açtı. Küçük Minanur, yaklaşık 21 metrekarelik konteyner evde teyzesi ve ailesinin sevgisiyle yeni bir hayata tutunmaya çalışıyor.
Minanur'un Yeni Yuvası
Minanur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teyzesi ve kuzenleriyle birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Kuzenlerinin kendisine kardeş gibi davrandığını belirten Minanur, teyzesinin ailesinin eksikliğini hissettirmediğini, ancak annesini çok özlediğini söyledi. Büyüyünce avukat olmak istediğini ve bu meslekle depremzedelerin ve mazlumların haklarını savunmayı hedeflediğini ifade etti. Minanur'un hayallerinin gerçekleşmesi ve yeni hayatında mutlu olması herkesin temennisidir. Depremin yaralarının sarılması için yardımlaşma ve dayanışma ruhunun önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Minanur'un yaşadıkları, depremin insan hayatına bıraktığı yıkıcı etkiyi gözler önüne sermektedir. Umarız ki Minanur ve diğer depremzedeler bir an önce yaralarını sarıp hayata yeniden tutunurlar.
Teyzenin Fedakarlığı
Teyze Emel Kale ise, depremde kaybettiği ablasını, eniştesini ve yeğenlerini anarken derin bir üzüntü yaşadığını dile getirdi. Minanur'un depremden sonra ailesinin sağ çıkacağına inandığını belirten Kale, "O ailesinin çıkacağını düşünüyordu, kimse ona açıklama yapamıyordu. Depremden sonra bir süre Konya'da kaldık, Minanur hep bizimleydi, sonra memlekete döndük. Keşke böyle olmasaydı, onlar ölmeseydi ama Minanur zaten benim çocuğum gibiydi. Ablamla iyi günü de kötü günü de beraber yaşadık. O benim çocuklarımı büyüttü, ben de şimdi onun çocuğunu büyüteceğim" şeklinde konuştu. Kale, yeğeniyle birlikte üç çocuğunun olduğunu ve evlatlarının okuyup iyi yerlere gelmesini istediğini sözlerine ekledi. Teyzesinin fedakarlığı ve sevgisi, Minanur'un hayatta kalma mücadelesinde en büyük destekçisi olmuştur.
Umut ve Dayanışma
Minanur'un hikayesi, depremin acımasız yüzüyle birlikte insan ruhunun direncini ve dayanışmanın gücünü de gözler önüne seriyor. Depremin yaralarını sarmak ve geleceğe umutla bakmak için yardımlaşmanın ve birlikteliğin önemi bir kez daha vurgulanıyor. Minanur'un hikayesi, milyonlarca depremzede için umut ışığı olmayı ve dayanışmanın önemini hatırlatmaktadır.